Sunuş

Sovyetler'den Serol Teber'e

Yayın Kurulu

Madde, Diyalektik ve Toplum’un (MDT) ilk cildinin basılmasının sevinci sürerken bu sa­yıyla ikinci cildin yarısını tamamlamış olu­yoruz. Evet, MDT’nin ilk cildi Yazılama Yayınları tarafından Şubat ayında yayımlandı. Bu önemli baskıyı kaçırmamanızı, mutlaka edinmenizi öneriyoruz. Bir yandan da dolu dolu, yeni bir sayıyla karşınızdayız.

Reel sosyalizmde bilim, özellikle Sovyetler Birliği’nde bilim, MDT’nin sürekli ele aldığı temaların başın­da geliyor. Sovyetler Birliği’nde bilim ve teknoloji üretimi kapitalist sistemden çok farklı bir mantıkla yapılıyordu. Bu farklılık 70 yılda inanılmaz bir zenginlik yarattı. MDT’de bu dönemi bazen yapabildiğimiz kadar genellemeye çalışıyoruz, bazen de bilim tarihinin bu heyecan verici döneminden bazı portrelere ve bazı çalışmalara odaklanıyoruz. Yapmaya çalıştığımız farklı taşlardan oluşmuş bir kayadan bir taşı koparıp incelemeye benziyor.

Bu sayıda yer verdiğimiz Sovyetler Birliği’nde Bilimdos­yası tam da böyle ele alınabilir: Bazı yaşamlar, bazı çalış­malar, bazı süreçler ama her biri büyük bir zamanın, büyük bir mücadelenin parçası. MDT bu kıymetli parçaları gün yüzüne çıkarmak, ortak belleğimize kazandırmak için var. Bu çabayı devam ettirdiğimiz sürece insanlığın çoğundan gizlenmiş, karartılmış, çarpı­tılmış ve aslında emekçi sınıfların kendi tarihinin parçası olan bu bölmeye ilişkin değerli bir birikim elde edeceği­mizi biliyoruz.

Dosyanın ilk yazısı olarak Sinem Özmen’in “Yaşamın Kökenindeki Kim­yasal Evrim” makalesine yer veriyoruz. Bu yazı Oparin’in ne bütün yaşamını ne de bütün eserlerini ele alıyor ama yaşamın başlangıcına ilişkin Sovyetler Birliği’nde gerçek­leştirilen bütünlüklü ve cesur kurama değiniyor. Kapita­list ülkelerdeki seçkin bilim insanları yaşamın başlangı­cını uzaydan dünyaya atılan tohumlarda ararken ancak Sovyetler Birliği’nin oluşturduğu siyasi/kültürel iklimde yaşamın dünyadaki inorganik maddelerin evrimi ve nitel değişimi sonucu başladığına ilişkin bir kuramın geliştiri­lebileceğini fark ediyoruz.

Yine Kıvanç İbrahim Ünlütürk’ün “Vladimir Fok: Kuan­tum Mekaniği, Görelilik ve Diyalektik Materyalizm” ko­nulu yazısında Fok’un fizikteki gelişmeleri nasıl kavradığı ve felsefi yanılgılara düşmeden diyalektik materyalizmi nasıl ileriye çektiğine tanıklık ediyoruz.

Dosyada yer alan iki yazı daha önce Bilim ve Aydınlan­ma Akademisi’nin Sosyalist Gelecek ve Planlama Sem­pozyumu’na hazırlık için düzenlediği birinci çalıştayında sunulmuştu: Iraz Akış’ın “Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nde Şarbonla Mücadele” ve Aysel Çelik Dinçer, Fırat Sözeri ve Özgür Aydın’ın “Çokdillilik ve Dil Politikaları: Genel Çizgileriyle Dünyada ve Sovyetler Birliği’nde Dil Politikaları”. Bildiğimiz kadarıyla şarbonla mücadele üzerinden Sovyet tarihi Türki­ye’de, belki dünyada ilk kez ele alınıyor. Sosyalizmde dil politikaları ise önümüzdeki sosyalist devrim süreçlerini aydınlatan bir giriş niteliği taşıyor.

Bu sayıdaki ikinci dosyamız ise Türkiye aydınlanmasına önemli bir emeği geçmiş, değerli aydın Serol Teber üzerine oluşturuldu. Şimdiye kadar yaşamı ve eserleri üzerine derli toplu bir çalışma yapılmamış olan Teber ile ilgili Erhan Nal­çacı ve Ekin Şen’in yazısı bir ilk deneme niteliği taşıyor. Aynı dosyada Endam Köybaşı ise Teber’in Türkiye’de materyalist düşüncenin ağırlık kazanmasında etkili olan “Davranışları­mızın Kökeni” kitabını ele alıyor.

Sosyalist Gelecek ve Planlama Sempozyumu Çalıştay’ına su­nulan ve BAA Kolektif Yaşamı Kurgulama Bilim Alanı Enerji Komisyonutarafından kaleme alınan “Yenilenebilir Enerji: Mevcut Koşullar ve Uygulamalara Bakış” bildirisine de bu sayı­da yer veriyoruz.

Dosya dışı yazılardan Ruhan Alpaydın’ın “Müzik Eserinin Ya­pısını Anlamada Diyalektiğin Yasaları Kullanılabilir mi?” te­malı yazı aslında MDT’de yeni bir kulvar açıyor. Bundan son­raki sayılarda bu temanın geliştirileceği yazıları bekliyoruz.

Burçak ÖzoğluTÜBİTAK Bilim Ödüllerinde Yaşanan Dönü­şüm: Destek mi Köstek mi?” yazısıyla TÜBİTAK’ta yaşanan­lara bir giriş yapıyor. Sonraki sayılarda TÜBİTAK süreciyle ilgili yazılara yer vereceğiz.

Mehmet Somel ve Nazlı Somelise “Aykut Kence’nin İzinde: Bilim Emekçileri Ne Yapmalı?” yazısında değerli bilim insanı Aykut Kence’yi bilime ve aydınlanma mücadelesine katkıları ile anıyorlar.

Bu sayıda Engin Özkan ve Oğuz Şavk’ın Prof. Dr. Kazım İlhan İkeda ile yaptıkları söyleşiye yer veriyoruz. Söyleşi İlhan İke­da’nın matematik çalışmalarının yanı sıra matematiğin top­lumdaki yeri ve felsefeyle ilişkisine dair İkeda’nın görüşleri­ni bizimle paylaşmasına aracı oluyor.

Kitap tanıtımında Engin Özkan, D. J. Struik’in “Kısa Matematik Tarihi” kitabını tanıtıyor. Tarihselci yöntemle ele alı­nan matematik tarihine bir örnek oluşturan bu kitap daha fazla ilgiyi hak ediyor.

Son olarak ise önümüzdeki aylarda düzenlenecek etkinliklere dair BAA’dan haberlere yer veriyoruz. Öte yandan Temmuz ayında okuyucularımıza ulaştıracağımız MDT’nin ikinci cildinin 3. sayısında bilim felsefesi ve bilim tarihine ilişkin önemli yazılara yer vereceğimizi şimdiden paylaşalım.

Temmuz ayında tekrar buluşmak üzere iyi okumalar...