Samsun’da “İnsanın Evrimsel Tarihi” söyleşisine büyük ilgi

Samsun’da hafta sonu düzenlenen İnsanın Evrimsel Tarihi başlıklı etkinlik büyük ilgi gördü. Konuşmacı Mehmet Somel, canlılığın evriminden insanın evrimine geçiş ve insanın biyolojik evriminden kültürel evrime geçişini anlattı. Evrimin tartışmasız bir olgu olduğunu vurgulayan Somel, evrim karşıtlığının değişimden korkan egemen sınıflarca yaratıldığını söyledi.

22.12.2019
Bilim ve Aydınlanma


Bilim ve Aydınlanma Akademisi Samsun’daki düzenlediği etkinlik 20 Aralık’ta Atakum Belediyesi’nin konferans salonunda “İnsanın Evrimsel Tarihi” başlığı altında gerçekleştirdi. Konuşmacı olarak davet edilen ODTÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Mehmet Somel, konferansta, ilk Homo türlerinin ortaya çıkışından bu yana insanın evrimsel tarihini ele aldı. Somel, toplumlardaki kültürel ve sosyal değişimlerle biyolojik evrim arasındaki ilişkiyi yalın bir anlatımla dinleyicilere aktardı.

BİLİM VE AYDINLANMA ATÖLYESİ ÇAĞRISI

Öğrenciler adına yapılan açılış konuşmasında, yaklaşık iki yıldır Nazım Hikmet Okuma Atölyesi kapsamında ‘insan bencil midir?’ gibi sorular üzerine tartışmalar yürütüğünü ancak bu tartışmaların pozitif bilimlere uzandığı söylendi. Ortaöğretim müfredatından evrim konusunun çıkartılması üzerine Solcu Liselilerle birlikte Aydınlanma Hareketi’nin ‘Kayıp Ünite: Evrim’ adlı kitapçığın çıkarıldığına değinilen konuşmada, liseli Solcu dergisinde halen müfredatta yer verilmeyen konulardan biri olarak evrimin işlendiği bilgisi paylaşıldı. Liselilerle Atakum Semtevi’nde yapılan Evrim Atölyesi’nin önemli bir deneyim olduğunun altı çizildi.

Bu deneyimler üzerine Bilim ve Aydınlanma Atölyesi fikrinin doğduğunu belirten öğrenciler, bir başlangıç olarak bu evrim etkinliğini planladıklarını ifade ettiler. Bundan sonraki faaliyetler için Atölyeyi beraber yürütme çağrısı yapıldı ve şunlar eklendi: “Dinselleşme, çocuklarının laik ve bilimsel bir eğitim almasını isteyen ebeveynleri özel okulları tercih etmeye zorluyor. Bu durum özel okul patronları için daha fazla kazanç anlamına gelirken eğitim emekçileri için daha ağır çalışma koşulları anlamına geliyor. Bir yılı aşkın süredir mücadele eden ve hafta başından itibaren iş bırakan Doğa Koleji emekçileri bunun en somut örneği. Buradan Doğa Koleji emekçilerinin mücadelesini selamlıyoruz.”

Söyleşi başlangıcında Bilim ve Aydınlanma Akademisi’nin Samsun’da yürüttüğü çalışmaları tanıtan bir sunum yapıldı. Sunumda BAA’nın 2017 yılından beri yürüttüğü yayıncılık, sempozum faaliyetleri, popüler bilim gündemlerine müdahaleleri ve kent etkinliklerine değinildi. Samsun’da 2018 Aralık ayında “Çokkültürlülük ve Bilim Eğitimi” başlıklı kent konferansı ve 2019 Ekim ayında Atakum Semtevi’nde “İnsanlık Tarihinde ve Bugün Hukukun Rolü” başlıklı seminerin düzenlendiği aktarıldı. Evrim konusunda farklı kentlerde eş zamanlı etkinliker düzenlendiği ve önümüzdeki dönem 7. Evrim Bilim ve Eğitim Sempozyumu’na hazırlanılacağı duyuruldu.

‘ORTAK DİL’

Söyleşinin başlangıcında Mehmet Somel, yazılı ve görsel basında işlenen insanın maymundan geldiğine ilişkin yanlış algıyı düzelterek, yaklaşık 6-7 milyon yıl önce şempanzelerle insansıların ayrılma yaşadığını ifade etti. Ortak kökten olmamızı ortak dil benzetmesiyle anlatan Somel, hücrelerin de aynı dili kullandığını, canlı biliminde aynı genetik kodlarla konuştuklarını anlattı. Biyolojik evrimi destekleyici güncel verilere değinen Somel, fosil kayıtlarının morfolojik yapısının ötesinde, artık evrimsel bulguların fosil kayıtlarının DNA’ları üzerinde incelendiği belirtti. Gen-evrim ilişkisine dair insan evrimindeki beyin büyüklüğüne yol açan genetik özelliğin, buna yol açan genlerin farelerde de beyin gelişimine yol açmasıyla desteklendiğini anlattı.

Konuşmasında güncel bir konu olan antibiyotik direncine değinen Somel, bunun doğrudan evrimsel modellemeyle ilişkili olduğunu ifade etti. Hastalıklarla mücadelenin evrim konusunu gündelik hayatımıza soktuğu ve evrimi halka anlatmanın önemli olduğunu vurguladı. Somel, Sağlık Bakanlığı’nın ilaç tedavilerinde evrimsel mekanizmaları yok sayamazken aşıyı kişisel tercihe indigeyebilmesinin veya Milli Eğitim Bakanlığı’nın evrim bilgisini yok saymasının yarattığı sorunları dile getirdi. Türkiye’nin evrim eğitimi vermeyen çok az sayıdaki geri ülkeler arasına katıldığını söyleyen Somel buna müdahale etmeye çalıştıklarını anlattı.

EVRİM KARŞITLIĞI, DEĞİŞİM KARŞITLIĞI

Somel, 1980 sonrası Milli Eğitim Bakanlığı’nın yeni eğitim müfredatını oluştururken Fethullah Gülen’e ve Harun Yahya ismiyle evrim karşıtı yayınlar yapan Adnan Oktar’a dayandığına değindi. Sunumunda evrim karşıtlığının nedenlerini sorgulayan Somel, “Evrim bilim camiasında bir tartışma konusu olmamasına rağmen Türkiye’de evrim muğlak bir konu gibi yansıtılmaya çalışılıyor. Evrim düşmanlığının kaynağında toplumsal değişimlerin reddi var. Çünkü evrimi kabul eden bir insan bugün de değişimin sürdüğünü anlar ve örneğin eşitsizlikleri sorgular. Egemen sınıflar ise ‘başka türlü bir toplum olamaz’ fikrine toplumu inandırmayı amaçlıyorlar” dedi.

Bilim karşıtlığının bilimsel bir çerçevede karşımıza çıkabildiğini ifade ederken Somel’in verdiği örnekler dikkat çekiciydi. Aşı karşıtlığı üzerine tartışmalara değinen Somel popüler alanda sahte bilime karşı uyarıda bulundu. Evrimi insanın maymundan geldiği veya klasik evrim şablonuna göre düz bir gelişim çizgisi izlediği varsayımlarının yanlış olduğunu, insanın şempanzelerle kuzen sayılabileceğini ve diğer insansılarla kurduğu ilişkilerin düz değil kesintili bir gelişim çizgisi izlediğini vurguladı.

Somel, Tarımsal Devrimle birlikte insanın artık ürün üretmesi sonrası özel mülkiyetin, sınıfların, cinsiyet eşitsizliğinin ve devletin bununla birlikte geliştiğini anlattı. Konuşmada bunların biyolojik evrimle ilgili olmadığı, kültürel evrimde içinde bulunulan bir aşama olduğu ve değişebileceğine işaret edildi. Katılımın son derece yoğun olduğu konferansın sonunda dinleyici lise ve üniversite öğrencileri ile farklı meslek gruplarından katılımcılar akıllarındaki soruları Somel’le paylaştılar.