Osman Gürel’in Ardından

Vural Başaran
Arş., Gör, Dr., Ankara Üniversitesi

Gidenlerin ardından yazı yazmak pek çok zorluğu barındırmaktadır. Hem yazının içeriğini belirlemek hem de bunları nesnel bir biçimde yapabilmek kolay bir iş değil. Özellikle nesnel olmak, söz konusu kişi Osman Gürel olursa vazgeçemeyeceğiniz bir durumdur! Osman Hoca için nesnel olmak her şeyden evvel bir bilim insanı için olmazsa olmaz bir özelliktir. Yazının içeriğini belirleyebilmek ise Osman Gürel’in hayatı göz önüne alındığında yine zor olacaktır. Çünkü Osman Hoca sadece bir akademisyen değil, aynı zamanda bir bilimperver, sanat ve edebiyat müptelası olan kelimenin tam anlamıyla bir “aydın”dı.

Osman Gürel, Ankara’da 1944 yılında, öğretmen bir anne-babanın oğlu olarak dünyaya gelmiştir. 2018 yılında 8 Kasım Günü yine Ankara’da hayata gözlerini kapatmıştır. Artık eserleri ve öğrencilerine bıraktıklarıyla anısını yaşatmak bizlere görev olarak kalmıştır.

Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü’nde uzun süre öğretim görevliliği yapan Gürel’in 12 Eylül 1980 Darbesinden sonra üniversite ile ilişiği bir müddet kesilmiş, ancak üç sene sonra üniversitesine geri dönmüştür. Bilimler arası geçişkenliğin artmış olduğu “melez alanlar”ın meydana çıktığı 20. yüzyılda, Osman Hoca döneminin bu anlayışını iyi bir biçimde kavramış ve fizikokimya alanında uzmanlaşmıştır. Kendine has nüktedanlığıyla ifade edecek olursak “fizikçilerin yanında kimyacı, kimyacıların yanında fizikçi” olmuştur.

Osman Gürel Bilim ve Gelecek, Bilim ve Ütopya, Cumhuriyet Gazetesi gibi yayınlarda bilimin popülerleşmesi için yazılar kaleme almıştır. Bundan başka Kimya Terimleri Sözlüğü (Ö. Kuleli ve S. Üneri ile birlikte 1981), Kimya ve Kimya Mühendisliği Terimleri Kılavuzu (1984), Ben Bir Fizikçiyim (Çeviri, 1984), Herkes İçin Görelilik (Çeviri, 1987), Kimya Güzeldir (Ö. Kuleli ile birlikte, 1997), Yaşamın Kökeni (1999), Doğa Bilimleri Tarihi (2001) adlı çalışmalara imza atmıştır. Osman Gürel’in kimyacı özelliğinin yanında bilimlerin tarihine dair yaptığı araştırma ve çalışmalar sonucunda Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Bilim Tarihi Anabilim Dalı’nda lisansüstü seviyelerde pek çok ders vermiştir. Derslerine emekli olduktan sonra da devam etmiş ve sayısız öğrenci yetiştirmiştir.

Osman Hocanın DTCF’de çok mutlu olduğunu hepimiz biliyoruz. Bunu çok sık zikrederdi. Bunun en önemli sebeplerinden birisi Dil-Tarih’in alnında çakılı olan ve Osman Hocanın bütün hayatını özetleyen “Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir” ifadesinin bulunmasıdır. Osman Gürel, hayatının her devresinde bu düsturla yaşamış ve ömrünün son yıllarını geçirdiği DTCF’de biz öğrencilerine bu öğretiyi öğütlemiştir. Kendisini saygı ve sevgiyle anıyoruz.