Multivitamin ve mineral takviyeleri hastalıklardan koruyor mu?
Son dönemde takviye besin alımının insan sağlığına katkısı olup olmadığı araştırılıyor. Çalışmalar multivitaminlerin bir kısmının ek avantaj yaratmaktan çok özel sektörün pazarını genişletmeye yaradığını gösteriyor.
[BAA – Toplum Sağlığını Koruma ve Geliştirme]
Geçtiğimiz son on yılda yükselen “sağlıklı yaşam” kaygıları ile dünya pazarında hızlıca yükselişe geçen bir diğer sektör de ek besin takviyeleri sektörü oldu. Özellikle multivitaminlerin uzun süreli, sürekli kullanımlarında sağlık üzerinde olumsuz etkileri olduğu yapılan akademik çalışmalarda uzun süre önce kanıtlanmış olsa da toplumdaki bilgi kirliliği ek besin takviyelerinin bilinçsiz tüketiminin devamını sağladı. Ek besin takviyeleri; gıdada bulunan besin maddelerine katkı sağlamak için vitamin ve mineral takviyeleri ile antioksidanlar, probiyotikler, diyet lifleri gibi geniş bir alanı kapsamakta. Özellikle kış aylarının gelmesi ile görsel ve yazılı basında kendine yer bulan C vitamini başta olmak üzere multivitamin takviyelerinin alımı ile gripten ve nezleden korunulacağı haberleri ve reklamları artık bir rutin olmuş durumda.
St. Michael's Hastanesi ve Toronto Üniversitesi'ndeki araştırmacılar tarafından yürütülen yeni bir çalışma en sık tüketilen vitamin ve mineral takviyelerinin (multivitaminler, D vitamini, kalsiyum ve C vitamini) sağlık açısından tutarlı bir fayda veya zarar sağlamadığını gösteriyor.
Amerikan Kardiyoloji Koleji Dergisi'nde yayımlanan çalışma, Ocak 2012 ile Ekim 2017 arasında uluslararası dergilerde yayımlanmış olan mevcut verilerin sistematik olarak gözden geçirilmesine dayanıyor. Çalışmada, içeriğinde A, B1, B2, B3 (niasin), B6, B9 (folik asit), C, D ve E vitaminleri ile kalsiyum, demir, çinko, magnezyum, selenyum minerallerini aynı anda bulunduran multivitamin takviyeler ile ilgili bulgular taranmış. Yapılan veri analizlerinin sonuçları; multivitaminler, D vitamini, kalsiyum ve C vitamini gibi ek besin takviyelerinin kardiyovasküler hastalıklar, kalp krizi, felç veya erken ölümün önlenmesinde hiçbir ek avantaj sağlamadığını gösteriyor.
Çalışmanın başyazarı Dr. David Jenkins, “İnsanların yaygın olarak tükettiği takviyelerin bu kadar az olumlu etkisini bulmamız bizi şaşırttı. Derlememiz, multivitaminler, D vitamini, kalsiyum veya C vitamini kullanmak istiyorsanız, bunun size zarar vermeyeceğini, ancak gözle görülür bir avantajın da olmadığını ortaya koydu." diye belirtiyor. Çalışmada sadece folik asitin ve B vitaminlerinin kardiyovasküler hastalıkları ve felç riskini azaltabildiği tespit edilmiş.
Dr. David Jenkins'a göre bulunan sonuçlar, insanların aldıkları takviyelerin bilincinde olmaları ve sağlık görevlileri tarafından tanısı konulan vitamin veya mineral eksiklikleri için uygunluğunu bilmeleri gerektiğini gösteriyor. Buna ek olarak; çalışma ekibi vitamin ve mineral eksikliğine bağlı hastalık durumu olmadığı zamanlarda sağlıklı bir bireyin ek besin takviyeleri ile günlük vitamin ve mineral dozunu arttırmasının hastalıklardan korunmak ve bağışıklık sistemini güçlendirmek gibi sağlık üzerinde olumlu bir etkisinin olmadığını, bunun yerine sağlıklı bir diyete güvenmenin daha yararlı olacağını belirtiyor. Beslenme ve metabolizma ilişkisi üzerine araştırmalar yapan ekip, şimdiye kadar, hiçbir takviye araştırmasının sebze, meyve ve kuruyemiş dahil olmak üzere az işlenmiş bitkisel gıdaların sağlıklı tüketiminden daha iyi bir ek besine işaret etmediğini de vurguluyor.
Sağlıklı ve dengeli beslenme koşullarının toplumsal olarak karşılanması yerine, yaygın olarak kullanılan multivitaminler ve C ve D vitamini gibi ek besin takviyelerinin bireysel tüketimine yönelmek sağlık üzerinde ek bir fayda sağlamasa da bu durumun ilaç ve gıda şirketlerinin sektördeki konumlarını güçlendirdiği görülüyor.
Kaynaklar:
Jenkins, David JA, et al. "Supplemental vitamins and minerals for CVD prevention and treatment." Journal of the American College of Cardiology 71.22 (2018): 2570-2584.
https://www.sciencedaily.com/releases/2018/05/180528171511.htm