Evrimsel ilişki kanser araştırmasında yeni tedavilerin yolunu açabilir

İnsan ve hayvan sağlığını birlikte ele alan Tek Sağlık yaklaşımı, farklı türlerde görülen benzer hastalıkların mekanizmalarının anlaşılmasında büyük öneme sahip. Bir tür cilt kanseri olan mukozal melanoma sebep olabilecek genleri; insanlar, köpekler ve atlar üzerinde karşılaştıran araştırma, hastalığın evriminin anlaşılmasını ve yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesini hedefliyor.

[BAA – Toplum Sağlığı Koruma ve Geliştirme BA]

Türler arasındaki benzerlik ve farklılıklardan yola çıkarak yürütülen bilimsel çalışmaların hem beşeri hem de veteriner sağlık alanında önemli sonuçları oluyor. İnsan ve hayvan sağlığını birlikte ele alan Tek Sağlık yaklaşımı, sadece hayvanlardan insanlara bulaşan zoonoz hastalıklarla mücadelede değil; farklı türlerde görülen benzer hastalıkların mekanizmalarının anlaşılmasında da büyük öneme sahip. Karşılaştırmalı anatomi, fizyoloji, biyokimya ve patoloji çalışmaları evrimsel biyolojinin ışığında gerçekleşiyor.

Geçtiğimiz aylarda sonuçları Nature Communications dergisinde yayımlanan cilt kanseri araştırması bu alandaki çalışmalara bir örnek sunuyor. Bir tür cilt kanseri olan mukozal melanom sebep olabilecek genleri; insanlar, köpekler ve atlar üzerinde karşılaştıran araştırma, hastalığın evriminin anlaşılmasını ve yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesini hedefliyor.

Wellcome Sanger Enstitüsü mensubu bilim insanları, nadir görülen ve henüz yeteri kadar anlaşılamamış bir melanom tipi olan mukozal melanoma sebep olduğu düşünülen kanser genomlarını insanlar, köpekler ve atlar üzerinde karşılaştırdı. Bu alanda çalışma yapan ilk ekip olan Wellcome Sanger araştırmacıları, aynı kanserin genomlarını farklı türler üzerinde inceleyerek başlıca kanserli hücre genomlarını dizilemeyi başardı.

Mukozal melanom, genellikle cilt kanseri ile ilişkili bir tümör tipi olan, nadir bir melanom şekli. Kanser, sadece deride değil, aynı zamanda sinüsler, burun boşluğu, ağız, vajina ve anüs gibi vücudun mukozal yüzeylerinde bulunan, melanositler olarak bilinen pigment üreten hücrelerden kaynaklanıyor.

YENİ TEDAVİ YÖNTEMLERİ GELİŞTİRİLMESİNE KATKI SAĞLAYABİLİR

Mukozal melanoma sebep olan risk faktörleri bilinmezken, hastalık ile ultraviyole (UV) ışınlarına maruz kalmanın ya da ailede hastalık geçmişinin arasında doğrudan bir bağlantı da bulunmuş değil. Hâlihazırda en sık tercih edilen tedavi yöntemi tümörün alınması olurken, hastalığın insanlar dışında köpekler ve atlarda da görüldüğü ve farklı türleri farklı şekillerde etkilediği biliniyor.

Kanserin yaşam ağacı boyunca nasıl evrildiğine ışık tutan araştırmanın yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine katkı sağlayacağı değerlendirmesi yapılıyor.

Kanserin ardındaki genetik sebeplere odaklanan Wellcome Sanger araştırmacıları, hastalığın ilk aşamasında olan 46 insan, 65 köpek ve 28 attan alınan genetik materyali inceleyerek bütün türlerde mutasyona uğramış bir miktar genomu ortaya çıkarmayı başardı.

Araştırmanın bilim insanlarına kanserin farklı türler arasında gösterdiği benzerlik ve farklılıklara dönük benzersiz bir bakış açısı kazandırdığını belirten araştırmacı Dr. Davis Adams, “Üç türde keşfettiğimiz genetik mutasyonların kansere sebep olma olasılığı oldukça yüksek. Bu mutasyonlar yeni ilaçların geliştirilmesinde kilit rol oynayabilir.” ifadelerini kullandı.

KANSERİN İMMÜNOTERAPİYE NEDEN CEVAP VERMEDİĞİNİ DE AÇIKLIYOR

Araştırma sonuçları, cilt kanseri tedavisi gören hastalara uygulanan ve hastanın bağışıklık sisteminin kanserli hücrelere saldırmasını temel alan immünoterapinin neden mukozal melanom tedavisinde etkili olmadığına da ışık tutuyor. Buna göre, mukozal melanomun cilt kanserinden farklı olarak az sayıda genetik mutasyon taşıması, hastalığın bağışıklık sistemi tarafından fark edilmemesine neden oluyor. Araştırma ile belirlenen genomların takip edilmesi sayesinde bu durumun önüne geçilebileceğini belirten araştırmacılar, bu sayede mukozal melanoma riski altında olan bireylerin tespit edilebileceği ve tedavi alanında önemli gelişmeler yakalanabileceği değerlendirmesini yapıyor.

Köpeklerde görülen spontan tümörlerin insanlarda kanser araştırmaları konusunda model olarak kullanılmaya başladığını belirten Kanada Guelph Üniversitesi’nden Prof. Geoffrey Wood, “Araştırma, biyolojik olarak en uygun tedavileri geliştirmek açısından türler arasındaki genetik benzerlik ve farklılıkların anlaşılmasının önemini ortaya koyuyor.” değerlendirmesini yaptı.

Kaynak:

Wellcome Trust Sanger Institute. (2019, February 12). Cancer comparison across species highlights new drug targets. ScienceDaily. Retrieved April 27, 2019 from www.sciencedaily.com/releases/2019/02/190212104707.htm

Kim Wong, Louise van der Weyden, Courtney R. Schott, Alastair Foote, Fernando Constantino-Casas, Sionagh Smith, Jane M. Dobson, Elizabeth P. Murchison, Hong Wu, Iwei Yeh, Douglas R. Fullen, Nancy Joseph, Boris C. Bastian, Rajiv M. Patel, Inigo Martincorena, Carla Daniela Robles-Espinoza, Vivek Iyer, Marieke L. Kuijjer, Mark J. Arends, Thomas Brenn, Paul W. Harms, Geoffrey A. Wood, David J. Adams. Cross-species genomic landscape comparison of human mucosal melanoma with canine oral and equine melanoma. Nature Communications, 2019; 10 (1) DOI: 10.1038/s41467-018-08081-1