Bilimsel Yeni Verilerin Işığında Diyalektik Materyalizm

Yavuz Köroğlu
Boğaziçi Üniversitesi, Bilgisayar Mühendisliği Bölümü

Elinizde olsaydı dünyayı nasıl daha güzel bir yer haline getirirdiniz? Ya da olduğu gibi mi kalmasını yeğlerdiniz? İçinde bulunduğumuz yüzyılda, tıpkı insanlık tarihi boyunca olduğu gibi din, bilim ve ideolojiler insanlığı şekillendirmeye ve yönlendirmeye devam etmektedir. Bilinçlendirilmemiş bir göz için bunların nüfuz ettikleri alanlar sınırlı görünebilir. Örneğin bir kişi rahatlıkla dini dua, bilimi laboratuvar, ideolojiyi de münazaralardan ibaret düşünüyor olabilir. Dolayısıyla bunların hepsi birlikte uyum içinde var olabilir. Oysa öyle değildir, ideolojiler ve din ile bilim arasında sıkı tarihsel mücadeleler vardır. İnsanlığın bilimsel dünya görüşü ile yönlendirilmesi gerektiğine inanıyorsanız ya da bu görüşün nasıl olup da insanlığı yönlendirmesi gereken biricik yöntem olduğunu merak ediyorsanız, Bilimsel Yeni Verilerin Işığında Diyalektik Materyalizm kesinlikle kitaplığınızda bulunması gereken ilk kitap.

Giriş

Bilimin insanlık tarihindeki ve şu an içinden geçtiğimiz çağdaki rolünün büyüklüğü elbette yadsınamaz. Bilimsel Yeni Verilerin Işığında Diyalektik Materyalizm bu rolün insanlık tarihi boyunca süregelen mücadelelerle nasıl bir bağlantısı olduğunu ve bilimin nasıl algılanıp dünyayı nasıl değiştirmesi gerektiğini anlatan ve bunu birçok örnek ile somutlayan bir kitap. Örneklerin hepsi çok çeşitli bilim alanlarından alınmış olup, okurken herkese ilginç gelebilecek yan bilgiler sunuyor. Bu örnekleri anlamak için anlatılan bilim alanlarında uzman olmanız da gerekmiyor. Bilimsel Yeni Verilerin Işığında Diyalektik Materyalizm bu özelliği ile her kesimden okurun ilgisini çekebilecek bir kitap.

Bilimsel Yeni Verilerin Işığında Diyalektik Materyalizm nasıl ve hangi koşullar altında çıktı?

Türkiye’de bugün bilimsel dünya görüşünün bütünlüklü, gerçek savunusunu yapan biricik kurum olan Bilim ve Aydınlanma Akademisi, henüz genç bir oluşum. Kurulduğu sıralarda Bilim ve Aydınlanma Akademisi günümüzün hakim görüşüne karşı bu işi gerçekleştirirken bir başlangıç noktasına ve sonraki çalışmalara örnek olacak işlere ihtiyaç duyuyordu. Böylece Bilim ve Aydınlanma Akademisi 2017 yazında Ürkmez İzmir’de Bilimsel Yeni Verilerin Işığında Diyalektik Materyalizm Atölyesi’ni toplayarak bu işe girişmiş oldu. Kitabın her bir bölümü aynı zamanda bu atölyede üzerinde durulmuş konulardır. Diyalektik materyalizm doğası gereği sürekli değişen ve dönüşen bir yapıda olduğundan ve bu çalışmanın da henüz bir başlangıç çalışması olduğu düşünüldüğünde kitaba birçok iyileştirme ve ek üretilebilir. Kitabın beklediği de bu zaten! Lütfen varsa aklınıza gelen katkıları Bilim ve Aydınlanma Akademisi iletişim sayfası üzerinden paylaşmayı unutmayın. Eğer siz de bu sürecin daha aktif bir parçası olmaya gönüllü iseniz Bilim ve Aydınlanma Akademisi her sene yaz okulları düzenlemektedir, siz de katılın. Orada sıcak bir ortamda bu kitabın yazarlarıyla konu hakkında hem kendinizi donatırken hem de yüz yüze katkıda bulunma olanağı yakalayabilirsiniz.

Bu kitap o “Bu da çok teorik olmuş canım!” denilen kitaplardan mıdır?

Hayır tabii ki. Bilimsel Yeni Verilerin Işığında Diyalektik Materyalizm kesinlikle bir başlangıç kitabı olarak okunabilir. Okuyucu başka bir kaynağa gerek duymaksızın diyalektik materyalizmin temellerine birinci bölümü okuyarak vakıf olabilir ve bunun kitabın geri kalanında verilen örneklere nasıl uygulandığı hakkında az çok net bir fikir sahibi olabilir. Öte yandan içerik olarak aslında hiç de öyle basit olmayan Bilimsel Yeni Verilerin Işığında Diyalektik Materyalizm okuyucunun birikimi artıp döndüğünde yeni perdeler aralayabilecek bir kitap. Öyle çok uzun da değil. Sadece 143 sayfa.

Bu kitabı nasıl okumalı?

Bilimsel Yeni Verilerin Işığında Diyalektik Materyalizm yedi bölümden oluşuyor. Benim önerim önce ilk bölümü okumanız. Sonra diğer bölümler arasından başlığı en çok ilginizi çekeni/çekenleri okuyun. Kalan bölümleri istediğiniz sırada okuyabilirsiniz. Son olarak da ilk bölümü tekrar okuyun. İlk bölüm diyalektik materyalizm adı verilen bilimsel dünya görüşünün özünü açıklamaktadır. Diğer bölümler ise örneklerle bu felsefenin bilimle ilişkisini gösterip sapmaların bilimsellikten nasıl uzak kaldığını ortaya koymakta ve diyalektik materyalizmle alakalı birçok özelliği kavramaya yardımcı olmaktadır. Dolayısıyla birinci bölüm diğer bölümlere ışık tutarken bir yandan diğer bölümler de kitabın özünün anlatıldığı birinci bölümün daha bütünlüklü kavranmasını sağlıyor. Bu kitabı bütünlüklü olarak kavramanız kitabın azami ölçüde yararlı olması açısından büyük önem taşıyor.

Bir bilim insanı bu kitaptan ne çıkarmalı?

“Filozoflar dünyayı yalnızca çeşitli biçimlerde yorumlamışlardır, ama aslolan onu değiştirmektir.”[1] - Karl Marx, Feuerbach Üzerine Tezler

Özellikle bir bilim insanıysanız bu kitabı kesinlikle okumalısınız. Ama bu kitabın özü kavranmasında değil, o özü kullanmanızda yatıyor. Dolayısıyla örnekleri iyi takip edip, kendi alanınıza diyalektik materyalist açıdan nasıl yaklaşabileceğinizi, şimdiye kadar öyle bir yaklaşım olmadığı için çalıştığınız alanın nasıl eksik kaldığını ve insanlığa ne yönlerden yardımcı olabilecekken bu fırsatların görülmediğini ortaya çıkarmak size düşüyor. Bu kitabın sayılı bilim insanının katkısıyla bir araya getirildiğini unutmayın. Oysa bilimsel dünya görüşünün bütünlüğü çok daha büyük bir emeğin harcanarak bilimin her alanına, oradan da hayatımızın tümüne nüfuz edilmesini gerektiriyor. Bu açıdan Bilimsel Yeni Verilerin Işığında Diyalektik Materyalizm, bilim insanına yapılmış bir çağrıdır.

Bu kitap kimlere karşı, hangi görüşler eleştiriliyor?

İlk olarak idealizm eleştirisi gözümüze çarpıyor. İdealizm insanlık tarihi boyunca kendini birçok şekilde göstermiştir. İdealizm din cüppesi giydiğinde bilimi günah da görebilir, başka bir cüppe giydiğinde bilimi mutlak kesinlikte ulvi bir varlık olarak da sunabilir. İlk olarak düşüncenin var olduğunu, maddenin sonradan geldiğini de söyleyebilir. İnsanın nesnel gerçeklikleri kavrayamayacağını, her şeyin kendi öznelliğimizde olduğunu da iddia edebilir. İdealizm çeşit çeşittir, kitabın da bahsettiği gibi iyi finanse edildiği için ve hakim görüşün bir parçası olduğu için bolca yazıp çizilmiş ve üretimi yapılmıştır. Bu kitap idealizmle son zamanda durgunlaşmaya yüz tutmuş köklü bir mücadeleyi alevlendirmeyi amaçlıyor.

Diyalektik materyalizm kitabın da bahsettiği gibi devrimci bir teoridir. Dolayısıyla muhafazakarlığa karşı çıkıyor. Krizlerin derinleştiği ve insanlığın ilerlemesinin büyük tıkanmalar yaşadığı günümüzde belki de insanlığın ihtiyacı olan en önemli çözümü de sunmuş oluyor. Sonuçta kitapta da söylendiği gibi “Devrimci bir dönem devrimci bir teori ile karşılanır”[2].  Devrimci dönemlerin hepsinde devrimci kuramların da inşa edildiği görülür.

Anti-tarihselcilik eleştirisi gün gibi ortada. Bilimsel dünya görüşü kitapta anlatıldığı gibi hiçbir olguyu o olgunun tarihinden bağımsız incelemiyor, aksine tarihi özün, yan içeriklerin ve bütünün kavranmasında çok önemli bir yere koyuyor.

Bu kitabın mücadelesi hurafelerle veya zırvalarla değil sadece. Zor ve dahası gerekli olan, çok daha ince sapmalarla mücadele edebilmek. Örneğin zaten aklı başında olan kimse Nuh’un cep telefonu olduğuna inanmaz, ama belki de evrimde türlerin benzerliği ve çeşitliliğinin karşıt durumlar olduğunu, “Büyük Patlama” ile evrenimiz oluşmadan önce maddenin bir başlangıcı olduğunu ve matematiğin kesinliğin bilimi olduğunu ileri sürebilir. Bilimsel Yeni Verilerin Işığında Diyalektik Materyalizm bu düşüncelere karşı zorlu bir mücadelenin verilmesinde ilk adım olarak görülmelidir.

Son olarak…

Kitabın kapağına dikkatinizi çekmek isterim. Bu kapak resmi nörofiziğin babası olarak bilinen ünlü bilim insanı Santiago Ramón y Cajal’ın çizimleridir. Sinaptik entegrasyon bir diyalektik materyalizm örneği olarak kitabın ikinci bölümünde veriliyor ve orada da Cajal’ın bir başka çizimi karşımıza çıkıyor. Bu resmin kapak resmi olması ise okuyucunun kitabı okuduktan sonra daha detaylı bir araştırma için kullanabileceği iyi bir ipucu olarak görülmeli. Kısa bir araştırma okuyucuya sinir sisteminin diyalektik materyalizme ters düşen bir incelemesinin nasıl yanlış sonuçlara ulaşılmasına yol açtığını gösterecektir. Örneğin Cajal’ın en önemli iddialardan biri sinir sisteminin tam bir süreklilik içerisinde değil, yakından incelendiğinde kesintili bir yapıya sahip olduğudur. Oysa dönemin ünlü bilim insanlarından Golgi bunun tam tersini savunuyordu. Günümüzde ise doğrusunun Cajal’ın iddiası olduğunu biliyoruz. O gün Cajal’ın doğruya daha yakın olabilmesi de onun iddiasının diyalektik materyalizmin yasalarıyla uyumlu olmasıyla çok ilgilidir.

Bilimsel Yeni Verilerin Işığında Diyalektik Materyalizm devamı çok ses getirecek, bugüne ve yarına müdahale edecek, onu değiştirecek bir başlangıç. Kitapta geçen “... aynı emekçiyle iki kez el sıkışılmaz, çünkü arada geçen sürede değişime uğramıştır”[3] sözü gibi, siz de bu kitabı okuduktan sonra eski siz olmayacaksınız. Bilimsel dünya görüşü savunusunun bir parçası olmaya başlamış olacaksınız.

Künye: Kolektif, Bilimsel Yeni Verilerin Işığında Diyalektik Materyalizm, Yazılama Yayınevi, İstanbul, 2017

ISBN: 978-605-2222-15-7

[1] Almanca aslı: "Die Philosophen haben die Welt nur verschieden interpretiert; es kömmt drauf an, sie zu verändern.”

[2] Bilimsel Yeni Verilerin Işığında Diyalektik Materyalizm, sf. 12

[3] Bilimsel Yeni Verilerin Işığında Diyalektik Materyalizm, sf. 47