Zevk Doyurmanın Sınıfsallığı

1960’lı yıllarda yapılmış ünlü ‘Marşmelov Deneyi’ yakın zamanda Amerikalı bir ekip tarafından tekrarlandı. Bu yeni deneyin bulguları ilk deneyin yorumlarını sorgulatan sonuçlarıyla dikkat çekti.

[BAA – Sinirsel Mekanizmalar ve Beyin Bilim Dalı]

Gecikmiş doyurma veya ertelenmiş haz, kişinin daha sonra ulaşacağı ödül için tercihte anlık bir ödülün cazibesine direnmesi durumunda maruz kalınan süreci anlatır. Literatürde, artan vücut gecikme yeteneğinin haz dahil akademik başarı, fiziksel sağlık, psikolojik sağlık ve sosyal yetkinlik gibi birçok pozitif sonuca yol açtığı görülüyor.

‘’Marşmelov Testi ‘’ 1970’lerin başlarında Walter Mischel tarafından 4 ve 6 yaş aralığında anaokulu çağındaki çocukların kendini kontrol edebilme ve duygularını yönetme becerilerini ölçmek için uygulanır. Dünyanın en ünlü sosyal bilim deneylerinden biri olan “Marşmelov Testi”nde, çocuğun önüne bir marşmelov koyarsınız ve bunu yemeden on beş dakika bekleyebilirse ikinci marşmelovu alabileceğini söyleyip odadan ayrılırsınız. Kazancını iki katına çıkaracak kadar sabırlı olup olmaması, gelecekte ona hem eğitim hem de iş hayatında fayda sağlayacak bir irade gücüne sahip olup olmadığının göstergesi kabul edilir. Testi geçmek, birçok kişi tarafından başarılı bir geleceğin işareti olarak görülür.

Oldukça fazla atıf alan marşmelov testi yakın zamanda tekrarlanıyor ve tekrarlanabilirlik sınavını geçemiyor. Kabul edelim psikoloji deney yapması zor bir alan; ancak bu alanda yapılacak çalışmaların çok yüksek standartlarda çalışılması deneylerin tekrarlanabilirlik iddiası için büyük önem taşıyor. Mischel’in  marşmelov testine bakacak olursak standartları yüksek olan deney değil, deneyin uygulandığı Stanford Üniversitesi kampüsündeki anaokulu öğrencilerinin ailelerinin ekonomik durumu oluyor. Stanford Üniversitesi dünyanın en büyük bütçeye sahip üçüncü özel üniversitesi olmakla ünlenmiş kurum. Az sayıda deneğin Stanford Üniversitesi kampüsündeki anaokulundan seçilmesi sınıfsal ayrıcalıklarının göstergesiyken, deney sonuçlarını mevcut dünya ekonomik düzeninde evrenselleştirmek pek mümkün görünmüyor. Evrenselleştirmek bir yana ABD’nin toplumsal, ekonomik, siyasi ve daha birçok yönden yoğun çelişkiler barındıran bir ülke oluşu, sonuçların, deneyin yapıldığı ülke için dahi geçerliliğinin olmadığını gözler önüne seriyor.

Psikolojik olarak değerlendirmeye geçecek olursak deney sonuçlarının yorumu çok dar bir örnekleme dayalı olması nedeniyle şüphe uyandırıyor. Bu Wats ve meslektaşlarının dikkatini çekiyor ve deneyi tekrarlarken birçok önemli değişiklik yapıyorlar. Araştırmacılar bu sefer ekonomik durum, etnik köken ve ebeveyn eğitimi açısından çeşitlilik gösteren 900’den fazla çocukla, yani genel nüfusu daha iyi temsil eden çocuk topluluğu ile çalışıyorlar. Yakın zamanda tekrarladıkları test sonuçları hazzı ertelemenin daha iyi sonuçlara yol açabileceği fikrini güçlüce desteklemiyor. Bunun yerine, ikinci marşmelov için bekleme kapasitesinin büyük ölçüde çocuğun sosyal ve ekonomik kökeni tarafından şekillendiğini ve çocukların uzun vadeli başarı seviyelerini hazzı erteleme becerisinin değil, sosyal ve ekonomik kökenin (mesela annenin öğrenim seviyesi) belirlediğini öne sürüyor.

Sonuç olarak, Watts ve meslektaşlarının 2018 testi tekrarlama girişimi, davranışsal değişikliklerin istatistiksel olarak önemsiz bir ilişkiye sahip olduğunu öne sürüyor. Bir davranış değişikliğinin başarılı olması için, ödülün katılımcıya bir katkısının olması gerektiğini belirtiyorlar. Bu anlamlı ödül olmadan, gecikmiş ya da anlık bir tatmin ilişkisi mümkün değildir. İstenilen davranışın görülmesi için güçlü ve anlamlı bir ödülün olması şarttır. Bu güçlü ve anlamlı ödülün bütün denekler, yani çocuklar için ifade ettiği şey çeşitlilik gösterir.

Davranış kuramcıları, memnuniyet ertelenmesini öğrenmenin, paylaşma ve olumlu akran etkileşimleri gibi olumlu sosyal davranışları teşvik ettiğini söylemişlerdir. Örneğin, memnuniyeti ertelemeyi öğrenen öğrenciler, kendilerine verilen faaliyetleri ya da görevleri daha iyi tamamlayabilirler. Basitçe söylemek gerekirse, bir kişi gecikmiş ödül vaadiyle bir etkinlik üstlenirse görevi tamamlama olasılığı daha da artar.

Son olarak ikinci deneyin bir diğer sonucu ise deneklerin 15 yaşında başarı testleri ile anlamlı bir ilişki gösteriyor olması; ancak düşük seviyede. Örneğin üniversite bitirmemiş annelerin çocukları üzerinde yapılan çalışma, çocukların 4 yaşındaki bekleme sürelerinde bir dakikalık bekleme süresi artışının, çocuklar 15 yaşına geldiklerindeki test istatistiklerinde yaklaşık onda bir oranında davranış tahminine izin verdiğini gösteriyor. Bu oran ise yapılan deneyin, çocukların ileri yaşlardaki davranışlarının tahmin edilebilirliği açısından önem taşımıyor.

Kaynaklar:

Mischel, W. ; Shoda, Y. ; Rodriguez, M. L. Delay of gratification in children. Science, 244(4907):933-38. 1989.

Watts, T. W.; Duncan, G. J .; Quan, H. Revisiting the Marshmallow Test: A conceptual replication investigating links between early delay of gratification and later outcomes. Psycological Science, 2018; DOI: 10.1177/0956797618761661

Stromer, R., McComas, J. J., & Rehfeldt, R. A. Designing Interventions that Include Delayed Reinforcement: Implications of Recent Laboratory Research. Journal of Applied Behavior Analysis, 33:359-371. 2018.

Görsel: http://www.unz.com/isteve/the-marshmallow-experiment-goes-soft/