Geleceğin Sosyalist Bireyini Yetiştirme Yolunda Çevrimiçi Araçların İşlevi: Ebeveyn Okulu Deneyimi

Nevin Eracar
Püren Şenyuva
Gökçe Akyüz
BAA Sinirsel Mekanizmalar ve Beyin Bilim Alanı



Geleneksel kültür içinde ahlâk, modernizm, iyi insan yetiştirmek, “iyi”nin çeşitli yüzleri, zengin olma hayalleri, sınıf kargaşasının kavşağında sıkışan çocukluk ve gençlik zamanları üzerine bir arayış yolculuğunda belki her şeye rağmen aydınlık bir yol bulma şansımız olabilir. Geleceği insan nitelikleri üzerinden düşünmek aile ve ebeveyn kadar öğretmenlerin de yeni nesillere neleri nasıl kattıklarıyla bağlantılıdır.

Bu bildiri 2016 yılından bu yana “ebeveyn okulu” teması ile çeşitli uygulamalarla ve hazırlık denebilecek çalışmalarla ilerleyen süreç ve sonrasında salgın döneminde çevrimiçi teknikler ve metotlarla devam etmiş ve gelinmiş olan aşamada ortaya çıkan verilerin toparlanması ve değerlendirilmesi amacı ile hazırlanmıştır. Ebeveyn Okulu (EO) toplumun geniş kitlelerine ulaşmak hedefi ile tasarlanmıştır. Katılımcı kitle sadece anne babalar değil, insan yetiştirme işlevlerini üstlenmiş olan herkesi kapsamaktadır. Öğretmenler, psikologlar, psikolojik danışmanlar ve hatta toplumsal etki gücü olan tüm mesleklerden katılımcılar kabul edilmektedir. Çalışma bu yönüyle yeni nesillerin geleceğe hazırlanması amaçları çerçevesinde ilerlemektedir.

Özellikle pandemi sürecinde katılımcı profilinin bu yönde değiştiğini görmekteyiz. Bu dönemde çevrimiçi atölye çalışmalarımıza değişik illerden ve gruplardan anne ve babalar ve daha çok da öğretmenler, psikologlar katılmaktadırlar. Öğretmenlerin ve psikologların katılımı Ebeveyn Okulu yürütebilecek eğitimcilerin ortak bir çerçevede işbirliği içinde çalışması hedefi ile uyumlu bir gelişmedir. 8 Kasım 2020’de ilk çevrimiçi grup çalışması ile başlamış olan buluşmalar, iki haftada bir 2’şer saatlik çalışmalar olarak devam etmektedir.  Bu makale kasım ve şubat arasında gerçekleşen oturumlardan 5 oturumun içerik analizi [1] ile ortaya çıkan verilerin bir ön değerlendirmesini  kapsamaktadır.

Çevrimiçi Çalışmalar Nasıl Başladı ve Gelişti?

Salgının etkileri üzerine düşünülen çalışmalardan özellikle 2020 yaz aylarında yapılan internet yayınlarının giderek çevrimiçi düzenli grup çalışmalarının yapılabilirliği üzerine bir kapı açmış oldu. NHKM’nin çevrimiçi kanalından yapılan ilk yayının izlenme sayısı salgın döneminde evlere kapanmış olan geniş kitleye ulaşabilme umudunu yarattı. YouTube yayınlarımızın hangi temalar ve hangi ihtiyaçları kapsayacağı bir tür tüme varım metodu ile gelişti. Yayınları belirli bir plan çerçevesinde EO koordinasyon grubu ile birlikte oluşturulan ihtiyaç tanımları toplanarak başlıklara dönüştürüldü. Nisan ve Eylül 2020 arasında toplam 6 yayın, ayda bir yayınlanan programlar, toplam olarak 2309 izlenme sayısı ile dikkat çekti. Bunun yanında yayınlarda değinilen konularla ilgili olarak gelen sorular ve ihtiyaçlar değerlendirilerek bir sonraki programın içeriğine olabildiğince aktarıldı. Canlı yayınlanmış olan kayıtların internet ortamından kaybolmuyor olması nedeniyle izlenme sayıları zaman içinde artıyor. Bu gelişmelere bakarak devam etmekte olan salgın sürecinde önceden yüz yüze toplantılarla sürmekte olan EO uygulamalarının dijital ortamda da yürütülebilir olduğunu düşündük.

Çevrimiçi Çalışmalarda Yöntem

Çevrimiçi grup çalışmaları olarak planlanan buluşmalar Zoom programı üzerinden gerçekleştirildi. EO hedeflerini kapsayan başlıklarla hazırlanmış olan dijital afişler öncelikle ilgi duyan gruplarla ve semt evi katılımcılarıyla paylaşıldı.  Buluşma linkleri başvuru yapanlarla çalışmanın yapılacağı gün paylaşıldı. Her çalışma önceden belirlenmiş temalar çerçevesinde gerçekleştirildi.  Temaların seçimi ve tasarlanması EO hedeflerinin güncel yaşantılar ve özellikle pandeminin etkileri dikkate alınarak harmanlanması ile sağlandı. EO hedefleri öncelikle bireysel gelişim ve ilerleme ve ikinci düzeyde de toplumsal gelişim ve ilerleme ana başlıkları altında tanımlandı. Oturumlar, birbiri üzerine inşa edilen temalarla planlandı. İlk beş oturumun temaları sıra ile; “hayatta kalmak ve devam etmek”, “güçlü yanımızı keşfetmek”,” günlük yaşamda yaratıcılık”, “yaratıcı potansiyelimizi geliştirebiliriz”, “yaratıcı insanı yetiştirmek” diye belirlendi.  Temaların çalışma içerikleri Zoom programının olanakları içinde çeşitli teknikler kullanılarak gerçekleştirildi. Toplu halde paylaşımlar, sunumlar, küçük gruplara ayrılarak katılımcıların birbirleriyle etkileşimleri ve birlikte üretme ve ilerleme amaçlı işleyişle ilerlenilmekte. Oturumlar önce tanışmalar ve ardından EO amaçları hakkında paylaşımlar, katılımcıların bu hedeflerle temas edebilmesi yönünde interaktif uygulamalar, yaşamdan örnekler, yaşantı çağrışımları üzerinden teledrama [2] ve sanat terapisi yöntemleriyle atölye çalışmaları olarak devam ediyor.

Veri Toplama ve Değerlendirme

Devam etmekte olan çevrimiçi çalışmaların ilk beş oturumu içerik analizi yöntemi ile değerlendirmeye alındı. Değerlendirmeye aldığımız beş oturuma toplam 62 kişi katılmıştır. 9 katılımcı sürekli katılmaktadır. Oturuma kolaylaştırıcı olarak katılan çalışmacı, yöneticinin yönergelerini ve katılımcıların yönergeler çerçevesinde kurdukları cümleleri yazılı olarak kaydetti. Kayıtların bilimsel amaçlarla yapılacağına ve kişisel bilgilerin korunmasına ilişkin güvence verilerek kayıt tutulmasına dair katılımcıların onamları alındı. İlk beş oturumda tutulmuş olan kayıtlar içerik analizi yöntemi ile değerlendirildi. İçerik analizi için bağımsız üç ayrı hakem aşağıda tanımlanmış olan hedefleri içerebilecek katılımcı cümlelerini sayarak puanladılar. Oturumlar için ayrı ayrı puanlanan ölçütler tablolara işlendi. Her bir hedef için açıklanan içerik, açık ve örtük olabilecek cümlelerin frekansı/sıklığı toplandı ve üç hakem değerlendirmesinin ortalamaları alınarak birleştirilmiş bir tablo oluşturuldu. Değerlendirmeye alınan beş oturumda yer alan hedef içeriklere ilişkin cümlelerin frekans ve yüzdeleri Tablo 1’de gösterilmiştir.

Veriler ve Düşündürdükleri

Uzunca bir süredir çeşitli hazırlıklar ve uygulamalarla devam etmiş olan EO çalışmalarının belirli bir çizgiye oturması ve giderek halk eğitimi için eğitimci yetiştirme niteliğine dönüşmesi hedefi ile yaptığımız çevrimiçi atölye/eğitim çalışmalarının geleceğe dönük olarak geniş kitlelere benzer eğitimleri verebilecek eğitmenlerin yetişmesi adına ümit verici olabilir.

İki haftada bir iki saatlik sürelerle yaptığımız çevrimiçi interaktif çalışmalarda saptanan önemli bir durum ise katılımcıların çoğunluğunu psikologlar, psikolojik danışmanlar, öğretmenler gibi bir grubun oluşturmaya başlaması oldu. İnteraktif grup çalışması şeklinde yapılan atölyelerde semt sakinleri çoğunlukta iken katılımcı profilindeki bu değişikliğin çevrimiçi dönemin etkilerine bağlı olabileceğini düşünmekteyiz. Öte yandan mesleğe yakın profilde insanların da katılımı EO planlamasında düşünülen eğitimci eğitimi/grup lideri yetiştirme hedeflerine yaklaşma olabilir düşüncesini destekliyor. Özellikle giderek aynı katılımcıların devam ediyor olması (9 katılımcı) ve çalışmada halkın çeşitli kesimlerinden insanlarla yapılan uygulamalara tanık olmaları, bu ümidimizi güçlendirmektedir.  Oturumlardan elde edilen verilerin Protokol adını verdiğimiz oturum kayıtları ve yukarıda açıklanmış olan hedef ölçütler üzerinden çevrimiçi konuşma materyalinin içerik analizi ile değerlendirilmesi; EO hedeflerinin zamanla gelişen, gelişmekte olan bireysel, toplumsal süreçleri, küçük ölçekli, karma gruplarda karşılaşma ve etkileşimde bulunma sürecindeki insanlarla ve takımlarla yapılan çalışmalarda açık ve örtük içeriğe ulaşılmasını sağlamaktadır. Elde edilen veriler çalışmanın işlevlerini ve gelecek planlar için öngörü şansını da vermektedir.

Kayıtların ölçülmesinde nesnellik üç ayrı hakemden ikisinin çalışma dışından (atölyeye katılmayan) kişiler olması ile sağlanmaya çalışılmıştır. Değerlendirmelerde; beş oturum için ortaya çıkan sonuçları ümit verici buluyoruz. Bireysel gelişimi içeren ölçütlerden en yüksek frekansın (2201 cümle, 0,63 ile) “kendini ifade edebilme” olduğunu görmekteyiz (Tablo 1). Kendini ifade edebilme, gelişimsel süreç ve toplumsal eğilimlerimiz açısından önemli bir başlangıç adımıdır.  Çalışmalarda kullanılan teknikler nedeniyle katılan herkes söz almakta ve herkes birbirini dikkatle dinlemektedir. Kendini ifade puanının yüksek olması bu nedenle önemlidir. Eğitimci/grup lideri, yönergeler bağlamında her katılımcının düşünce duygu veya çağrışımını dile getirmesi için destekleyici nitelikte söz almalarını sağlamaktadır. Bu durum, olasıdır ki çalışmanın bir ders verme eğitimi değil, etkileşimli bir grup çalışması metodu ile yürütülüyor olmasına bağlıdır. Bu yönüyle elde edilen sayısal veriler, tabi halde olanı değil, gelişmekte olanı ölçme açısından önemlidir. Bu içerik ve yöntemlerle yapılan bir çalışmada koruyucu ruh sağlığı hedeflerinin de gözetildiği bir yolda ilerlenmektedir.

Verilerin birleşik olarak sunulduğu tablo 6’da görüleceği üzere “ilişki geliştirme” (872 cümle), “otorite ile ilişki içinde olabilme” (574 cümle ile) hedefleri sıralamada yüksek yer alıyor. Bu veriler, grup lideri ile ilişki cesareti ve diğer katılımcılarla temas anlamında çalışma hedefleriyle uyumludur.

Toplumsal gelişim hedefleyen ölçütlerde ise genel olarak sözlü ifadelerde saptanan frekansların bireysel gelişim hedeflerinden daha düşük olduğunu görmekteyiz (Tablo 1). Bu sonucun ortaya çıkışında çevrimiçi grup çalışmasında ayrı alt gruplara dağılma sırasında konuşulanların kaydedilememesi bir dezavantaj olarak görülebilir. Toplumsal gelişim ölçütlerine ilişkin frekanslar bu nedenle de düşük çıkmaktadır. Daha sonraki çalışmalarda her gruba bir kayıt görevlisinin bulunması daha geçerli bir ölçme sağlayacaktır. Öte yandan; toplumsal gelişme üzerine belirlenen hedeflere uygun cümlelerin sıklık sıralamasına baktığımızda; “Bir ve birlikte olabilme”, “Birlikte üretebilme”, “Birlikte düşünebilme” “birlikte proje geliştirebilme” ölçütleri de kendi içinde bir sıra izliyor. “Birlikte proje uygulayabilme, sürdürebilme” ölçütleri beş oturum için henüz beklenebilir hedefler değildir. Çalışmanın ilerleyen süreçteki ölçümlerine bakmak ve bu ölçümlerle neyi nasıl işleyeceğimizi de görmek mümkün olacaktır. Bireysel gelişim ve toplumsal ilerleme adına ortaya çıkmış olabilecek bu farkı oldukça anlamlı buluyoruz. Bireysel güçlenme ve kendi gücünün, potansiyelinin farkında olmak, toplumsal sorumluluk içinde var olabilme güç ve cesareti için temel zemini hazırlayacaktır. Çalışmada oluşan düşünsel etkileşim bağlamı; öncelikle kişinin kendi iç dünyası ile temasını güçlendirmekte, kendi sözünü söyleme gücünü harekete geçirmekte, ardından birbirini duyma, dinleme ve etkilenme süreçleri gelişmektedir.  Sosyalizm için hedeflenen toplumsal gelişimin ilk basamağı olan kendi bütünlüğünü koruyarak toplumsal yapı içinde yer alabilmek, birlikte düşünebilmek, üretime katılabilmek, birlikte üretebilmek gibi hedefler için zemin oluşturur.

Sonuç

İyi insan yetiştirme hedefi yönünde sosyalist eğitim sistemlerine baktığımızda Sovyetlerde rejimin gelişim evreleriyle değişen ihtiyaçlar yönünde değişen ve dönüşen uygulamalar olduğunu görüyoruz. Devrimden hemen sonra eğitim kurumları ve aile içi ilişki düzenlemeleri yönünde özgür düşünce ve özerk davranış biçimlerini hedefleyen uygulamalar yapılmış iken, zaman içinde yine görülen ihtiyaçlar yönünde akademinin ve akademik disiplinin önemini ortaya çıkaran tanımlar ve düzenlemelere yer verilmiş.[3] Eğitim sistemi; ilkeler, teknikler, uygulamalar toplumun değişen özellikleri yönünde dinamik bir işleyiş içinde ilerlemiş. Küba’da eğitim, halkın her kesiminden insanın kolayca ulaşabileceği şekilde planlanmış ve insanların kendi potansiyellerini ortaya çıkarabilecek şekilde yetişmesine öncelik verilmiş.[4] Bugün Küba’da halk devrime bağlılık içinde yaşamakta ve sosyalist düzene sahip çıkmaktadır. Küba’da, kapitalist dünyadaki toplumsal sorumluluklarından arındırılıp bir teknisyene dönüştürülen öğretmenin aksine, hala toplumsal sorumluluklarıyla anılan ve mesleği üzerinde söz sahibi olan saygın bir konuma sahiptir.

Veriler göstermektedir ki; EO Uygulamalı atölye çalışmalarımız çevrimiçi olarak tüm yurtta bulunan ve gönüllü olarak katılmak isteyen uygun profildeki (psikologlar, psikolojik danışmanlar, öğretmenler vb.) kişilerle öncelikle “eğitimci eğitimi” olarak yürütülebilir. Böylece başta belirttiğimiz iyi insan yetiştirme hedeflerine dönük olarak anne babaların, gençlerin, çocukların geleceğe yoldaşlarımız olarak hazırlanması için oldukça verimli ve işlevsel bir yol açılabileceğini düşünmekteyiz. Bir ön çalışma olarak gördüğümüz bu çalışma ile görebildiğimiz durum; geleceğin sosyalist eğitmenlerini yetiştirmede; didaktik metotların eylemsel, tartışmalı ve katılımcı bir model ile güçlenmesi ve eğitimci liderlerin katılımcıları öznel güçlerini öne çıkaracak tekniklerle çalışabilecek donanımları kazanmaları yönünde bir yol açılmaktadır. Bu çalışmayı yurt çapında yaygın bir organizasyona dönüştürmek gerekli planlamalar düşünüldü. Sosyalist geleceğe bilinçli insan yetiştirme amacına dönük liderler ve eğitimci eğitimi uygulama adımları için kendimizi oldukça hazır hissetmekteyiz.


Katkılar

Iraz Akış

Güncel bir alan çalışmasının sonuçlarının paylaşıldığı “Geleceğin Sosyalist Bireyini Yetiştirme Yolunda Çevrimiçi Araçların İşlevi: Ebeveyn Okulu Deneyimi” başlıklı bildiri için yazarları kutluyorum.

Çalışma birkaç açıdan önem taşıyor. Öncelikle Sosyalist Gelecek ve Planlama Sempozyumu kapsamında; geleceğe yönelik bugünden örülen eğitim/aydınlanma ve mücadele örneklerine bir katkı sağlanmış. İkincisi; Ebeveyn Okulu toplantılarındaki katılımcıların bireysel ve toplumsal gelişim profilleri ortak sorunlar üzerinde birlikte düşünme, tartışma, çözüm aramanın önemine ve geliştirici yanına işaret ediyor. Bir diğer katkı ise pandemi gibi olağan dışı bir durumda devreye sokulan çevrimiçi yöntemin değerlendirilmiş olması. İlerleyen dönemde Ebeveyn Okulu’nun yaygınlaşmasıyla bu alanda daha fazla deneyim ve veri birikecektir.

İleriki çalıştaylarda da; hem bu bildirinin sonuç kısmında kısaca değinilen sosyalist ülkelerdeki örneklerin daha derinlikli incelenmesi, hem de güncel bilimsel verilerin ışığında eğitim sistemleri, özgün eğitim modelleri, eğitimcilerin yetiştirilmesi gibi başlıklar başlıca tartışma konularımız arasında olmaya devam edecektir.

Küçük düzeltmeler:

- Kaynaklar listesinin gözden geçirilip, tek bir formatta yazılması iyi olur.

- Hakemler için açıklamaların olduğu kutunun formunda bir sorun olmuş sanırım. Word dosyasından kaynaklanıyor olabilir. Başlık ayrı bir sayfada kalmış. Ayrıca her bir içerik başlığı yeni bir satırda olursa sol portal'daki sayfada yayınlandığında daha kolay takip edilebilir.

Cem Taylan Erden

  1. “Geleceği insan nitelikleri üzerinden düşünmek aile ve ebeveyn kadar öğretmenlerin de yeni nesillere neleri nasıl kattıklarıyla bağlantılı kuşkusuz.” “Kuşkusuz bağlantılıdır” ile bitirmek bilimsel bir bildiri açısından daha uygun olabilir. Sonrasında da benzer biçimde biten cümleler geniş zaman eki eklenerek bitirilebilir
  2. Çalışmanın veri toplama kısmında hangi tarihler arasında veri toplandığı belirtilebilir, yani bitiş tarihi eklenebilir.
  3. Değerlendirme kısmına çalışmanın “eğitimci eğitimi” açısından geliştirilmesi gereken yönleri eklenebilir.
  4. Değerlendirme kısmında çıkarılan sonuçlar okuma kolaylığı açısından maddeler halinde verilebilir
  5. Elinize sağlık, bu deneyim bundan sonraki grup çalışmaları için yöngösterici olabilir. Sınırları ve mesafeleri ortadan kaldıran uzaktan eğitim uygulamaları için bir prototip oluşturabilir.

[1] Arık, A.: Psikolojide Bilimsel Yöntem. Geliştirilmiş 2. Baskı. 1998 Çantay Kitabevi, İstanbul.

[2] Simmons D.: International Tele’drama Institute (ITI) http://www.teledrama.org/

[3] Burcu,Ö.: Sovyetler Birliği’nde Komünist İdeolojinin Eğitime Yansımaları: 1920’li ve 1930’lu Yıllar. ÇOMÜ Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi 3(1), 103-111, 2018.

[4] Baldan, B.: Küba Eğitim Sistemi ve Küba’da Öğretmen Yetiştirme. Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi. Cilt:1 sayı: 2 Ekim 2017