Sunuş

Küba, Bilim ve Sosyalizm

Yayın Kurulu

Madde, Diyalektik ve Toplum’un ikinci cildinin ilk sayısını büyük heyecan duyarak ve keyifle hazırladık. Hem önemli bir sosyalist iktidar deneyiminin bilimdeki atılımlarına ve ablukaya rağmen aldığı yola baktık hem de Bilim ve Aydınlanma Akademisi’nin hazırladığı ve çok ilgi çekeceğini düşündüğümüz bir sempozyum sürecinin çalıştaylarından ilkine yer verdik.

İlk dosyamız “Devrimin 60. Yılında Küba’da Bilim” başlığını taşıyor. 2019’un Ocak ayı Küba’da devrimin zafere ulaşmasının yıl dönümüne denk geldi. Küba’da geçen 60 yıl içinde devrimin korunması sanırız kazanılmasından daha zorlu bir süreç oldu. ABD topraklarından sadece 90 km uzaklıktaki bu küçük ada ülkesi devrimin ilk günlerinden itibaren ABD’nin ölçüsüz ve ahlaksız saldırısına ve bazen bir soykırım suçuna dönüşen ablukasına maruz kaldı. Ancak bütün güçlüklere ve yoksunluklara rağmen sosyalizmini koruyan Küba çeşitli alanlarda insanlığa yol gösteren deneyimlere imza attı. Bunlardan biri de kuşkusuz bilim alanıydı. Bilim alanındaki başarı denilince kapitalist ülkelerin kriterleri akla gelmemeli, hedefleri ve örgütlenmesiyle nitelikçe farklı olan Küba bilimini mümkün olduğu kadar belgelemeye ve anlaşılır kılmaya çalıştık.

Bu dosya içinde, İlker Belek sağlıkta elde edilen başarıları ve nedenlerini, Nahide Özkan Küba’nın biyoteknoloji alanındaki kazanımlarını anlattı. Özge Yılmaz ve Tolga Binbay görece az bilinen Küba’da sinirbilim alanındaki gelişmeleri ele aldılar. Esin Saraçoğlu ise Küba’da organik tarımı inceledi. Derya Ünlü öğretmen yetiştirmenin özelliklerini kaleme aldı. Aykırı bir yazı ise Tolga Binbay tarafından kaleme alındı: “Küba’da Bilimin Başaramadığı: Beyinleri Dışardan Etkilemek”.

Küba dosyamızın içinde çok önemli bir söyleşi de yer alıyor. Geçtiğimiz aylarda Küba’da biyoteknolojinin öncülerinden Prof. Dr. Agustín Lage Dávila bir konferans için Türkiye’yi ziyaret etti. Bu büyük şansı okurlarımız için çok önemli bi söyleşiye çevirdik. Prof. Dávila bütün mütevazılığı ile Küba’da bilimin gelişme aşamalarını içerden bir gözle anlattı. Ve söyleşi sırasında Bilim ve Aydınlanma Akademisi’ne çok duygulandıran küçük bir armağanı da oldu: Fidel’in 10 Şubat 1993’te Oriente Üniversitesi Biyofizik Tıp Merkezi ziyaretindekaydedilmiş özel görüntüleri. Bu özel görüntüleri internet sitemizde bulabilirsiniz.

Bu sayımızdaki ikinci dosya ise Bilim ve Aydınlanma Akademisi Sosyalist Gelecek ve Planlama Sempozyumu Çalıştay bildirilerinden oluşuyor. 2019’un sonunda yapacağımız Sosyalist Gelecek ve Planlama Sempozyumu’na çalıştaylarla hazırlanıyor ve bildirileri BAA üyeleri arasında tartışmaya açıyoruz. Çalıştaya sunulan bildirilerden bir kısmını yayımlayarak bütün okuyucularımızın tartışma ve önerilerine açmış oluyoruz.

Ayrıca bu sayımızın içinde dosya dışı makale ve görüşler de yer alıyor. Gen ve çevrenin karşılıklı etkileşimini konu alan “Epigenetik ve Kanser” makalesine yer vermekten mutluluk duyuyoruz. Akif Akalın ise bize Alma Ata Bildirgesi’nin nasıl ele alınması gerektiği konusunda tarihsel gerçeklere dayalı bir tartışma yürütüyor. Geçen yılın sonunda 40. yılı anılan Alma Ata Bildirgesi’nin tamamına ise tartışmayı kolaylaştırmak için yer veriyoruz.

Bilim ve Aydınlanma Akademisi, çok değerli bir bilim insanı olan Necdet Bulut’u geçtiğimiz aylarda İzmir ve İstanbul’da yapılan konferanslarla andı. İşte bu anmalara zemin de hazırlayan bir kitabı Eylem Elif Koç ve Bora Maviş tanıttı: Karanlığın Katlettiği Bir Bilim İnsanı: Necdet Bulut.

Son olarak da yakın zamanda kaybettiğimiz, Türkiye’de aydınlanma mücadelesinde yeri olan değerli bilim insanı Osman Gürel’i Vural Başaran’ın yazısıyla anıyoruz.

Madde, Diyalektik ve Toplum’un artık sadece elektronik ortamda ulaşılan bir dergi olmadığını ve ilk cildinin basıldığını paylaşmak isteriz. Bu ilk cildin okurlarımız tarafından Madde, Diyalektik ve Toplum’un daha geniş kesimlere ulaştırılması için kullanılacağından eminiz.

Önümüzdeki sayıda buluşmak üzere…