Bilim ve Aydınlanma Akademisi Mayıs ayı konferansları devam ediyor: Felsefe, Bilim ve Aydınlanma
Bilim ve Aydınlanma Akademisi, aylık konferansları kapsamında Prof.Dr. Örsan Öymen'i ağırladı. "Felsefe, Bilim ve Aydınlanma" başlığıyla gerçekleşen etkinlik 17 Mayıs tarihinde İstanbul Nâzım Hikmet Kültür Merkezi'nde gerçekleşti.
Prof.Dr. Örsan Öymen konuşmasına Kant'a atıfla "Aydınlanma insanın herhangi bir kılavuza ihtiyaç duymaksızın kişinin kendi aklını kullanma cesareti göstermesidir." tanımıyla başladı. Söz konusu cesaretin bireysel değil toplumsal bir sürecin ürünü olduğunu vurgulayan Öymen, konferansta Antik Yunan'dan 19. yüzyıla kadar önemli bilimsel ve felsefi gelişmelerin aydınlanma düşüncesi ile ilişkisini değerlendirdi.
Milattan önce 7. yüzyıldaki materyalist doğa filozoflarının bilim ve felsefe tarihindeki önemi vurgulandı ve bu dönemdeki bilgi, bilgelik, gerçek ve kuram gibi terimlerin ortaya çıkışı ve kullanım alanları paylaşıldı.
Hıristiyanlık ve İslam'ın ortaya çıkışıyla Ortaçağ boyunca Tanrı'nın varlığının felsefedeki belirleyici unsur olduğunu belirten Öymen, Ortaçağ Avrupası'nda teokratik bir yönetim altındaki teoloji felsefesinin de Aristo, Platon ve İncil'in harmanlanmasıyla şekillendiğini ifade etti.
Rönesans dönemiyle başlayan ve 19. yüzyıla kadar süren dönemde, bilim ve sanat alanındaki gelişmelerin felsefi akımlara etkilerinin ele alındığı konferansta, 18. yüzyıldaki ABD ve Fransız devrimlerinin aydınlanmacı özellikleri sunuldu. 19. yüzyıla gelindiğinde Marx tarafından, burjuva devrimlerinin kendi dönemlerinde ilerici ancak günün koşullarında güncel olmayan özelliklerinin ele alındığı belirtildi. Öymen, Marx'ın kapitalizm incelemesinin ve sosyalizm hedefinin aydınlanmanın taşınacağı seviyeyi göstermesi açısından önemini vurguladı ve ülkemizde Cumhuriyet'in kazanımlarına da bu perspektifle sahip çıkılması gerektiğini ifade etti.